Friday 25 May 2012

Basarili Bir Tuvalet Egitimi Hikayesi

Eskiden cocuklar bir yasina gelir gelmez hemen hemen tuvalete otutturulur, tuvalet egitimine baslanirmis. Simdiyse 18 aylik olmadan baslanmamasi, cocuk direnc gosteriyorsa ustune gidilmemesi yonunde telkinlerde bulunuyor doktorlar. Bu bazen annelerin isine de gelmiyor degil. Hazir bezlerin aile butcesinde onemli bir pay olusturmasi bir yana cocugun poposunu pisirmeyen bezler bazen -ozellikle gezegen bir aile iseniz- hayatimizi da kolaylastirmiyor degil.

Sahsen ben doktorlarin telkinlerini kendi lehime kullanmadim degil. Gecen yaz Tugra 18 aylik olmasina ragmen, cok fazla seyahet edecegimizden dolayi tuvalet egitimine baslamayi aklimdan bile gecirmedim. Derken Tugra iki yasina girdi. Bu sefer de okula basladi. Hayatinda onemli bir donum noktasi oldugu icin bir de tuvalet egitimi ile strese sokmak istemedim. Okul stresi de sona erdikten sonra, Tugra da tuvalet egitimine hazir olma sinyallerine bakar oldum. Etrafimdaki insanlar cisini yaptiktan sonra bezinden rahatsiz oluyorsa hazir olabilecegini soylemislerdi. Lakin bizimkinde rahatsiz olmak bir yana, bez degistirmemek icin direnc soz konusu idi. Baktim sinyal minyal yok, beklemeyip kendim girismeye karar verdim.

Bizim tuvalet egitimimiz biraz uzun surdu. Aylar once kutuphaneden tuvalet egitimini cocuklara anlatan her turlu kitabi aldim ve Tugra'ya okumaya basladim. Cisi gelince tuvalete oturup cisini yapan cocuk konulu masallar anlatmaya basladim. Sonra kendim tuvalete oturunca onu da kiyafetleri ile de olsa lazimliga oturtmaya ikna ettim. Bezini cikartip lazimliga oturtmaya ikna etmem ise daha zor oldu. Yaklasik iki ay uyku saatlerinden once okudugum kitaplari tuvalette oturunca okumaya basladim. Olur da cisini yapar beklentisi icinde idim. Ama hayallerim suya dustu.

Internette tuvalet egitimine dair yaptigim arastirmalarda ev tasinmasi, mekan degisikligi gibi cocugun rutinini bozacak durumlarin tuvalet egitimine baslamak icin uygun zaman olmadigini okudum. Turkiye'ye donecek olmamiz, dondukten kisa bir sure sonra da Tugra'nin okula baslamasi gerektigini de goz onunde bulundurarak bu isi burada halletmeye karar verdim. Sirf bunun icin donmemize bir ay kala Tugra'yi okula gondermemeye karar verdim.

Oncelikle Tugra'nin bezini cikarip sadece kulot giydirdim ve bol sivi vermeye basladim. Ilk bir hafta duzenli olarak tuvalete oturtmama, oturdugu sure boyunca kitaplar okumama, oyunlar oynayarak oyalamama ragmen hic tuvalete yapmadi cisini. Evimizdeki sidik kokusuna alisir olduk diyebilirim. Derken ikinci hafta bir anda bir degisim oldu. Tugra cisini kakasini altina yapmamasi gerektigini anladi. Ama bu seferde son dakikaya kadar tutmaya basladi. Surekli sallanarak cisini tutmaya basladi. Boyle durumlarda hemen tuvalete oturtuyordum. Oturmamak icin direnc gosterdigi oluyordu. Onu oturmasi icin zorlamak yerine ikna ederek oturtturmaya calisiyordum. Bu surecte Angry Birds'un cok yardimi oldu diyebilirim :) Ne kadar dogrudur bilemem ama Angry Birds oyanayabilmek icin tuvalete oturmaya ikna oluyordu Tugra. Ama son dakikaya kadar direnmeye devam ediyordu. Lazimligin yaninda yerde oturmaktan ben de bir hal oldum diyebilirim. Artik tutamayacak duruma gelince cisini yapmaya basladi. En azindan sadece 2-3 saat tutuyordu cisini. Butun  gun cisini tutup yapmayan cocuklar varmis.

Lazimliginin oldugu duvara cisini tuvalete yaptigi, sifonu cektigi, ellerini yikadigi ve sonunda beni optugu icin birer cikartma yapistirmasi icin bir tablo astim. Tablo doldugu zaman da ona oyuncak alacagima soz verdim. Genelde tablonun dolmasini beklemiyorduk. Donecek olmamizin da etkisi ile zaten surekli oyuncak alma halindeydik. Dolayisiyla "cisini yapip, buyuk cocuk oldugun icin sana buyuk cocuk oyuncagi aldik"  diyorduk.

Ben en cok kakasini yapamamasindan korkuyordum. Zira Tugra kakasini ayakta yapan bir cocuk. Kakasini yapamaz bir de kabiz olursa diye cok cekindim. O yuzden bagirsak yumusatici lifli gidalar vermeye basladim. Ucuncu haftaya geldigimizde ise hem kaka hem cis anlaminda bu isi tamamen hallettik diyebilirim. Artik tuvalete oturttugumda cisini yapmaya basladi, benim de lazimlik mesaim azaldi. Disari cikarken bez baglamaya devam ettim. Ama yanimda tuvalet kapagi goturup, cisinin geldigini anlayinca tuvalete oturtmayi da ihmal etmedim. Bezli de olsa Tugra cisini yapmamasi gerektigini ogrendi. Ikinci asama ise uyurken bez cikartmak idi. Uyandiginda bezinin kuru oldugunu gordugum andan itibaren de bezini cikarttim. Sabahlari erken saatte uyaninda hemen tuvalete oturttum.

Bu surecte en onemli iki sey varsa, birincisi cocugun hazir olmasi, ki Tugra hazir ve nazir beklemekte imis, ikincisi sabir. Arada daraldigim olmuyor degildi, ama ustun sabir gosterdim diyebilirim. Tugra da ben de onemli bir sinavdan basari ile gectik. Simdi onumuzdeki maclara bakiyoruz. Gururlu ve mutluyuz. Darisi butun cocuklarin ve annelerin basina.

Sunday 20 May 2012

Itfaiyeci Tugra

Turkiye'de simdiye kadar bir tane bile itfaiye araci gormeyen ben, koyumuz Ithaca'da her sokaga ciktigimda goruyorum. Zira ABD'de yangin guvenligine ve dolayisiyla itfaiyeye bir hayli onem veriliyor. 20.000 nufuslu Ithaca'da iki adet itfaiye istasyonu bulunuyor. Cocuklara gerek cizgi filmlerle, gerek kitaplarla itfaiyeci olmak ozendiriliyor. Sorsaniz cogu Amerikan erkek cocugu ileride itfaiyeci olmak istedigini soyleyecektir. Bu cabalar sonuc da veriyor ki ABD genelinde insanlar gonullu olarak itfaiyeci oluyorlar. Bunlarin cogunu da ogrenciler olusturuyor.

Okullarin her sene itfaiye istasyonlarina gezileri oluyor. Bundan hareketle minik Tugra bir daha ne zaman itfaiyeci gorur, itfaiye arabasi gorur (mazallah gormesin daha iyi ama) diyerek, arkadasim Leilani ve 4 yasindaki oglu Liam ile birlikte evimizin yakininda bulunan itfaiye istasyonuna gezi duzenledik. Itfaiye istasyonuna gidecegim diye gunler oncesinden heveslenmeye basladi Tugra. Gezi gunu gelip catinca da itfaiye kostumunu giydi ve yola koyulduk.







Gel gor ki itfaiye istasyonuna gelince, hevesin yerini korku aldi. "Gidelim istemiyorum" diye tutturdu Tugra. Yaklasik 15-20 dk boyunca da kucagimdan inmedi. Itfaiye aracina yaklasmak bile istemedi. Itfaiye sefi "Isterseniz size itfaiye araci ile bir tur attirabilirim" dedi. Biz cocuklarin cekingenliginden bunun mumkun olmadigini dusunurken, bir anda "Hadi binelim gezelim" demesinler mi? Guzelce kurulduk itfaiye aracina. Itfaiye sefi "Isterseniz evinizin onunden tur atabiliriz" diyince hemen telefonlara sarilip kocalarimizi aradik Leilani ile ve Serdar'i evin onunden itfaiye araci ile aldik :)


Tugra buyuk ihtimalle hatirlamayacak ama biz hic unutmayacagiz bu tecrubeyi. Ondan ziyade biz Serdarla daha cok eglendik sanki. Kac kisi itfaiye aracina biner, kac kisi evinin onunden itfaiye araci ile alinir ki? Isini gucunu birakip bizimle ilgilenen ve bize bu tecruneyi yasatan itfaiye sefine de tesekkuru bir borc biliriz. Eger siz de ABD'de yasiyorsaniz, randevu alarak cocugunuza (yoksa kendinize mi desem), boyle bir tecrube yasatabilirsiniz.

Monday 7 May 2012

Assolist Anne

Assolist kimligim, Cornell Universitesi Ortadogu ve Akdeniz Muzik Korosu'nun kis konserinden sonra, kendimi grubun koordinatorune tanitarak, koroya dahil olmamla basladi. Bir arkadasim "Sesin guzel mi?" diye sormustu o zaman. "E Tugra'ya bilimum cocuk sarkisi, ninnisi ve ozellikle "Hatirla Sevgili"yi soyluyorum ya" demistim. 

Uc donem boyunca soz konusu koronun daim uyesi haline geldim. Muzik gercekten ruhun gidasi imis, bunu bizzat tecrube ettim. Calisan insanlar pazartesi sendromu yasarken, ben provalarin oldugu pazartesileri iple ceker hale geldim.

Koroyu Harold Hagopian adli Ermeni bir muzisyen yonetiyor ve her Pazartesi gunu NYC'den provalara katilmak icin gunu birlik Ithaca'ya geliyordu. Kendisi Turk muzigi ile ozel olarak ilgilendigi icin ve koronun pek cok Turk uyesi bulundugu icin repertuarimizda en az 4-5 tane Turkce sarki oluyordu. Bu surec boyunca en cok hosuma giden ABD'de bir universitede cogunlugu yabancilardan olusan seyircilere Turk sarkilari soylemek oldu zaten. Simdiye kadar aralarinda "Sari Gelin", "Adana'nin Yollari Tastan", "Benzemez Kimse Sana", "Lale Devri" ve "Yedikule"nin bulundugu pek cok Turkce sarki soyledik. Turkce sarkilarin yaninda Yunanca, Arapca, Ibranice, Ermenice, Farsca sarkilar da soyledik. Anlamini bile bilmedigim sarkilari, ozellikle Yunanca olanlari, ezbere soyler hale geldim. Yunanca sarkilarin yarisinin Turkce oldugunu da boylece fark ettim. Zira sarkilarin cogunda "Ah merakli, ah yavrum aman" gibi Turkce kelimeler bulunuyordu.


Koromuzun sene sonu konserinin oldugu gun olan 5 Mayis 2012 itibariyle ben de Cornell'in korosundan mezun oldum. Konserin sonunda davul ve zurna ile halay cekildi. Seyircileri bilemem ama ben cok eglendim. Canim oglum Tugra da iki saat boyunca gikini cikarmadan annesini izledi. Turkiye'ye donunce operaya bile goturebilirim bu gidisle kendisini :) 

Ithaca'ya yolu dusen olursa Cornell Mediterranean and Middle Eastern Music Ensemble'in konserlerini kacirmamalarini ve mumkunse koroya katilmalarini siddetle tavsiye ederim.

Tuesday 1 May 2012

Ithaca'da yasam rehberi 1- Ithaca'da yasam

Bundan 1 bucuk sene once yeni bir maceraya atildik. Hic bilmedigimiz bir ulkeye minicik oglumuz Tugra ile geldik. Macera dolu Amerika gunlerinin sona ermesine bir ay gibi kisa bir sure kaldi. Beni degisik bir heyecan kapladi. Bir yandan mutlu oluyorum. O kadar ozledim ki ailemi. Sonra buradan atip tuttugum surekli soylendigim canim ulkemi ozledim. Kebaplari, lahmacunlari ozledim. Ankara simidini ozledim. Ozledim iste. Diger yandan, endise duyuyorum. Nasil buraya gelince herseye alismak birkac ayimizi aldiysa Turkiye'ye donunce de ayni alisma surecine girecegiz. Ben calisma hayatina alisacagim. Tugra tam gun okula gitmeye.

Bu bir bucuk senede hayata dair cok fazla sey ogrendim. Ama en onemlisi, insanin herseye alisabildigini ogrendim. Insanoglu eger mutlu olmak isterse her sekilde mutlu olabiliyormus. Zaman su gibi akip geciyormus. Kiymetini bilmek lazimmis.

Daha once Amerika'ya ilk gelisimiz ve sapsalliklarimiz diye bir yazi yazmistim. Simdi bizden sonra buralara yolu dusenler bizim dustugumuz hatalara dusmesinler diye kendimce bir rehber hazirliyorum. Isbu rehberin ilk serisi Ithaca ile ilgili temel bilgilerden olusuyor. Nasil bir yerdir? Gelsek mi acaba, yoksa baska yere mi gitsek? Ucuz mudur pahali midir? Havasi nasildir? gibi sorulara cevap vermeye calisiyor.

Cografya:

Ithaca New York eyaletinde yer almakta olup, New York City'e araba ile dort bucuk saat mesafe uzaklikta bulunuyor. Tabiri caizse balta girmemis ormanlarin arasinda yer alan Ithaca'ya sehir demeye bin sahit istiyor. Ben o yuzden "koyumuz Ithaca" tabirini kullaniyorum cogu zaman. Koy dedigime de bakmayin. Her turlu ihtiyacinizi giderebilecek buyukluge sahip.

 Ithaca parmak goller bolgesinde (finger lakes region) yer aliyor. Dolayisiyla etrafta parmak misali uzun ve nehiri andiran goller bulunuyor. Cayuga golu Ithaca sehrinin icinden geciyor. Bir hayli uzun oldugu icin de sadece Cayuga golunun kenarinda yer alan pek cok park bulunuyor. Oyle ki Google image'da "Ithaca" diye arama yaptiginizda karsiniza cikan resimlerin %80'i selale ve gol resimlerinden olusacaktir.

Ayrica, bu bolgede yer alan yerlesim birimleri ve gollerin isimlerine bakilacak olursa "oturan boga" ile "yuksekten ucan kartal"in anavatani oldugunu soyleyebiliriz. Bakaniz: Ithaca, Cayuga, Seneca, Onondaga, Oneida, Taughannock...

Iklim:

Ithaca'ya gelmeden once ve geldikten sonra herkes agiz birligi etmiscesine Ithaca'nin kisinin cok cetin gectiginden bahsediyordu. Ilk sene cetin bir kis gecirdik. Karin Kasim ayinda yagip Nisan ayina kadar kalkmamasinin yanisira havanin eksi 20 derecelere kadar sogumasi, o da yetmezmis gibi dondurucu esen ruzgar bizi bezdirdi mi diye soracak olursaniz? Bezdirmedi, cunku burasi kara her daim hazirlikli bir yer. Dolayisiyla kar yagmadan butun yollara tuz dokuluyor, kar yagdigi anda yollar aciliyor. Ne kadar kar yagarsa yagsin hayat durmuyor, dursa da en fazla yarim gun suruyor normale donmesi.

Ote yandan, kuresel isinmanin etkisinden midir bilinmez ikinci sene butun kari kisi Turkiye'ye gonderdik. Dogru duzgun kar gormedik. Gorduysek de hava sicakliginin artmasi nedeniyle yerde uzun sure kalmadi.Ama genel olarak Ithaca'nin iklimini kislari soguk ve kar yagisli, yazlari sicak ve yagmurlu olarak tanimlayabiliriz.

Eglence Hayati:
Biz buraya gelmeden once esim "Cornell'e mastera gidiyorum." dediginde ilk sorduklari "evli misin?" oluyordu. Evet dogru bekarlar icin cok harika bir yasam yeri degil. Ama yok ben dersimi calisirim, hali hazirda var olan birkac bara cafeye gider kendimi eglerim, onun disinda selalelere bakip kitap okumaktan zevk alirim diyorsaniz, buyurun siz de gelin. Demem o ki Ithaca bekarlardan ziyade cocuklu aileler icin daha cazip bir yer. Iste bunun icin Tugra'nin gobegini Cornell'e degil Stanford'a gomduk.

Ev imkanlari:
Eger Cornell Universitesi'ne yuksek lisans icin geliyorsaniz, Hasbrouck evlerine basvurmaniz siddetle tavsiye olunur.  Cocuklu aileler icin bence bundan daha uygun bir ortam olamaz. Komsularinizin cogu da cocuklu ailelerden olusacagi icin adaptasyon cok daha kolay oluyor. Hem anneler hem cocuklar birbirleri ile arkadas oluyor. Bunun yaninda, Hasbrouck'ta yasayanlarin birbirleri ile kaynasmasi icin bir suru aktivite duzenleniyor. Yani burada yasayip yanlizlik cekmeniz pek mumkun degil. Evet kabul ediyorum etraftaki cekik gozlu kolonilerinin yaninda biraz azinlik kalabilirsiniz.

Kampusun icinde yer alan Hasbrouck evlerinden kampuse her 15 dakikada bir otobus kalkiyor. Otobuslere Cornell ogrencileri parasiz binebiliyor. Dolayisiyla ulasimi da cok rahat.Hasbrouck'un bir dezavantaji da bulunmuyor degil. Hasbrouck kampus icinde oldugu icin evin onune arabayi park edebilmek icin senede 700 dolar odemeniz gerekiyor.

Bahce katinda yer alan cift katli daireler bulundugu gibi tek katli daireler de bulunuyor. Bizim yasamakta oldugumuz cift katli ev 65 metrekare. Evin icine gorece daha kucuk esyalar koyduklari icin bizim gozumuze cok kucuk gelmiyor. Bir de evdeki dolaplar, merdiven altlari gibi her alani degerlendirdikleri icin dort kisilik bir aileye yetiyor da artiyor. Ev kirasi 2012 yili itibariyle 1000 dolar civari. Ithaca geneline ve ABD'nin diger sehirlerine gore pahali oldugu soyleniyor. Her ne kadar diger evlere gore eski, mutfagi avuc kadar, banyosu eski olsa da sundugu imkanlar nedeniyle sanirim biz bir daha gelsek yine Hasbrouck'u tercih ederiz.

Onun disinda kampus disinda yer alan, benim gorup de begendigim diger alternatifler ise: Carriage House, Lansing West ve Gaslight Village.
Ulasim:
Cocuklu bir aile iseniz arabasiz burada hayat size zehir olabilir. Cetin gecen kisini da hesaba katacak olursak coluk cocuk evde hapsolabilirsiniz. Dolayisiyla araba sart. Aman canim ABD'de ikinci el arabalar ucuz, ne var ki demeyin. Gidip bizim gibi en ucuz arabayi almayin derim ben. Ya da ucuz araba aliyorsaniz sadece sehir icinde kullanip, uzun yola gitmek icin araba kiralamak yontemini tercih edebilirsiniz. Bizim gibi 99 model bir arabadan iki ay icinde 10.000 mili ariza cikarmadan yapmasini beklemeyin, sonra yaya kalmayin. Hurdaci az bir para verse de alsa diye bekler hale gelmeyin.

Diger ipuclari:

- Ev esyalari Walmart'tan ya da Target'tan ucuza alinabilir. Diger taraftan, burada ikinci el esya kullanimi cok yaygin. Insanlar esyalarini evlerinin garajlarinda (Garage Sale), ya da bahcelerinde (Yard Sale- biz ilk yard sale tabelasi gordugumuzde arsa satiliyor sanmistik, bu da bir animizdi) gayet cuzi bir fiyata satisa cikariyorlar.
  
- Ikinci el LCD ekran bir televizyon, yanina bir Playstation 3, bir de Netflix uyeligi siddetle tavsiye edilir. Netflix icin cihazda internet gerekiyor. Oyun oynamaya merakli iseniz Playstation almak mantikli. Onun disinda bilgisayari TV'ye baglayan kablo ile de Netflixi TV'den izleyebilirsiniz. Kablolu yayin bize biraz pahali geldi. Zaten reklam olayi burda Turkiye'dekinden beter durumda. Netflix sayesinde cogu diziyi, filmi ve cizgifilmleri aninda izleyebilirsiniz.

Biz koyumuz Ithaca'yi cok sevdik ve cok memnun kaldik. Cocuklu bir aile iseniz dusunmeden buraya gelebilirsiniz.